çok şanslı - Türkçe İngilizce Sözlük

çok şanslı

"çok şanslı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 12 sonuç

Türkçe İngilizce
General
çok şanslı extremely lucky s.
We were extremely lucky.
Çok şanslıydık.

More Sentences
çok şanslı really lucky s.
Your boyfriend's really lucky to have someone like you.
Erkek arkadaşın senin gibi birine sahip olduğu için çok şanslı.

More Sentences
çok şanslı very lucky s.
We were not all that good, but we were very lucky.
O kadar da iyi değildik ama çok şanslıydık.

More Sentences
çok şanslı damn lucky s.
çok şanslı exceedingly lucky s.
çok şanslı terribly lucky s.
çok şanslı dead lucky s.
çok şanslı remarkably lucky s.
çok şanslı damned lucky s.
çok şanslı incredibly lucky s.
çok şanslı extraordinarily lucky s.
Idioms
çok şanslı all the luck expr.

"çok şanslı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 23 sonuç

Türkçe İngilizce
General
çok şanslı olmak be very lucky f.
The doctors say Tom was very lucky.
Doktorlar Tom'un çok şanslı olduğunu söylüyor.

More Sentences
çok şanslı olmak have the luck of the devil f.
Phrasals
çok şanslı olmak luck in f.
Colloquial
çok şanslı kimse lucky duck i.
bazı insanlar çok şanslı some people have all the luck expr.
bazıları çok şanslı some people have all the luck expr.
Idioms
çok şanslı bir hayat charmed existence i.
çok şanslı bir hayat charmed life i.
çok şanslı olma luck of the devil i.
çok şanslı olmak have a charmed life f.
çok şanslı olmak have all the luck f.
çok şanslı olmak bear a charmed life f.
çok şanslı olmak lead a charmed life f.
çok şanslı olmak have the luck of the devil f.
çok şanslı olmak have the devil’s own luck f.
çok şanslı olmak live a charmed life f.
çok şanslı/avantajlı durumda olmak have an easy time of it f.
çok şanslı/avantajlı konumda olmak have an easy time of it f.
çok şanslı bir hayatı olmak have a charmed existence f.
çok şanslı bir hayatı olmak lead a charmed existence f.
çok şanslı bir hayatı olmak live a charmed existence f.
çok şanslı olmak live in a tree [old-fashioned] f.
Speaking
çok şanslı olmalısın! you should be so lucky! expr.